Su Kaynaklı Hastalıklar - Uzm. Dr. Mehmet ŞAN
14 Ağustos 2024

SU KAYNAKLI HASTALIKLAR

Su kaynaklı hastalıklar, kirli su yoluyla bulaşan mikroorganizmalar, virüsler veya parazitlerin neden olduğu hastalıklardır. Bu hastalıklar, insanlar dışkıyla, patojenlerle veya diğer kirleticilerle kirlenmiş suları tükettiğinde veya temas ettiğinde ortaya çıkabilir. Kirlenmiş su, içme suyu kaynakları, nehirler, göller, göletler ve hatta uygun şekilde arıtılmamış kanalizasyon gibi çeşitli kaynaklardan gelebilir.

Bu patojenlerin bulaşması, enfekte suyun içme, yemek hazırlama ve çamaşır yıkama gibi amaçlarla kullanılması sırasında gerçekleşir.

Su kaynaklı hastalıklara, su kaynaklarını kirleten mikroorganizmalar, kirletici maddeler ve patojenler neden olur. Bu kirletici maddeler çeşitli yollarla su kaynaklarına girebilmekte ve tüketildiğinde veya vücutla temas ettiğinde enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Su kaynaklı hastalıkların başlıca nedenleri şunlardır;

·Bakteriler: Vibrio cholerae (kolera), Salmonella Typhi (tifo ateşi), Escherichia coli (E. coli) ve Shigella türleri (shigellosis) gibi bakteriyel patojenler dışkı, kanalizasyon veya insan atıklarıyla kirlenmiş su yoluyla bulaşır.

·Virüsler: Hepatit A, Norovirüs ve Rotavirüs gibi virüsler suda taşınabilir. Bu virüsler kirli sularda gelişir ve sıklıkla yutularak enfeksiyona yol açar.

·Protozoa: Giardia lamblia, Cryptosporidium ve Entamoeba histolytica gibi protozoan parazitler giardiasis, cryptosporidiosis ve amebiasis gibi hastalıklara neden olur. Bu parazitler suda yaşayabilir ve insanlar tarafından yutulur.

·Parazitler: Schistosoma ve Dracunculus medinensis gibi solucanlar sırasıyla şistozomiyaz ve Gine solucanı hastalığına neden olur. Bu parazitlerin larvaları kirli su ile temas halindeyken insan derisine nüfuz edebilir.

·Mantarlar: Daha az yaygın olmasına rağmen bazı mantar enfeksiyonları su kaynaklı olabilir. Kirlenmiş su kaynaklarına maruz kalmak ciltte ve solunum yolunda mantar enfeksiyonlarına yol açabilir.

·Kötü Sanitasyon: Yetersiz kanalizasyon arıtma ve sanitasyon tesisleri su kirliliğine katkıda bulunur. Patojenler açık dışkılama, kötü atık yönetimi ve temiz su kaynaklarının eksikliği nedeniyle yayılabilir.

·Kirlilik: Endüstriyel ve tarımsal atıkların yanı sıra uygunsuz atık bertarafı, su kaynaklarına kimyasalların, ağır metallerin ve toksinlerin karışmasına neden olarak sağlık riskleri oluşturabilir.

·Doğal afetler: Seller, kasırgalar ve diğer doğal afetler su kaynaklarını kirletebilir, altyapının bozulması ve enkazdan kaynaklanan kirlenme nedeniyle hastalık salgınlarına yol açabilir.

·Temiz Su Eksikliği: Güvenli ve temiz içme suyuna yetersiz erişim, insanları kirli su kaynaklarını kullanmaya zorlayarak su kaynaklı hastalık riskini artırır.
·Seyahat ve Göç: Farklı su kalitesine sahip bölgelere seyahat eden kişiler veya sanitasyonun yetersiz olduğu bölgelere yerleşen göçmenler, yeni patojenlerle karşılaşarak hastalık bulaşmasını artırabilir.

      TULAREMİ

Kontamine su ile bulaşan bir diğer hastalık ise tularemidir. Hastalık, insanlara enfekte hayvanların dokuları veya vücut sıvılarının deri ve mukozayla direkt teması, artropod (kene, bit ve sinek) ısırığı, kontamine su veya gıdaların tüketilmesi veya enfekte aerosollerin solunmasıyla bulaşmaktadır. Kuzey Amerika, İskandinavya ve Japonya gibi tulareminin endemik olduğu bölgelerde enfekte hayvan ve kene teması en sık gözlenen bulaşma yolu iken, ülkemizde klorlanmamış içme suyu tüketilmesi ana bulaş yoludur. Ülkemizde tularemi hastalığının yaygın görülen belirtileri ateş, döküntü, lenf düğümlerinde şişme, boğaz ağrısı, öksürük ve gözlerde sulanmadır.

Dünya çapında su kaynaklı hastalıkların çoğu, yetersiz hijyen ve zayıf bağışıklık nedeniyle çoğunlukla çocukları etkiler. Bu hastalıkların çoğu yaşamı tehdit edicidir.

Hamileler, çocuklar, yaşlılar, altta yatan bir tıbbi rahatsızlığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ciddi komplikasyonlar geliştirme açısından daha yüksek risk altındadır.

Su kaynaklı hastalıkların semptomları, hastalığa neden olan spesifik mikroorganizmaya, bireyin sağlığına ve bağışıklık sistemine, maruz kalma düzeyine ve diğer faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Suyla bulaşan hastalıkların farklı türleriyle ilişkili bazı yaygın semptomlar şunlardır;

Şiddetli sulu ishal, kusma, dehidrasyon, kas krampları, kalp atış hızında artış, yüksek ateş, baş ağrısı, mide ağrısı, halsizlik, iştahsızlık ve döküntü.

Hastalık etkeni mikroorganizmaların yaz aylarında iklim koşullarının da etkisiyle daha kolay üreyebilmeleri nedeniyle su ve besinlerle bulaşan hastalıklar yaz ve sonbahar aylarında daha sık görülür.

Su ile bulaşan hastalıklardan korunmada temel kurallar şu şekildedir;

·         Sağlıklı ve yeterli su temin edilmelidir. Temiz olduğundan emin olunmayan sular kaynatılarak kullanılmalıdır.

·         Su kaynaklarının kirlenmesini önlemek için insan ve kanalizasyon atıkları uygun şekilde bertaraf edilmelidir.

·         Eller sık sık bol su ve sabun ile yıkanmalıdır.

Uzm. Dr. Mehmet ŞAN

14.08.2024

 

 

 

 

 

Kaynaklar

Leclerc, H., Schwartzbrod, L., & Dei-Cas, E. (2002). Microbial agents associated with waterborne diseases. Critical reviews in microbiology, 28(4), 371-409.

Fazal-ur-Rehman, M. (2019). Polluted water borne diseases: Symptoms, causes, treatment and prevention. J Med Chem Sci, 2(1), 21-6.

Manetu, W. M., & Karanja, A. M. (2021). Waterborne disease risk factors and intervention practices: a review. Open Access Library Journal, 8(5), 1-11.

[Internet] https://www.who.int/data/gho/data/themes/topics/water-sanitation-and-hygiene-burden-of-disease Erişim tarihi: 14.08.2024

[Internet] https://www.cdc.gov/healthy-water-data/report-name/index.html Erişim tarihi: 14.08.2024

[Internet] https://www.cdc.gov/healthywater/emergency/waterborne-disease-outbreak-investigation-toolkit/about.html Erişim tarihi: 14.08.2024